Yaşam

Bedelli Askerlik – Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı

28 Eylül 2022 Mustafa Furkan Akbudak 0Comment

6 Ocak 2020’de karlı bir Kütahya gününde başlayan ve 24 Ocak 2020’de yine karlı bir günde son bulan askerlik izlenimlerimi yazacağım, dedim ve işte geldim yazıyorum.

 

2018 yılında geçici bir yasa ile hayatımıza giren yeni tip bedelli askerlikte hesaplı ve kısa askerlik yapan son devrelerden olarak sizlere o zamanlardaki düşüncelerimi ve yaşadıklarımı anlatmak isterim. 2018 yılı Kasım ayında yapılan kura sonucunda bedelli askerlik görevimi 2020 yılı Ocak ayında Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda yaptım. Benim gittiğimde geçici yasa kapsamında 1 Ocak 1994 ve öncesinde doğanlar 15 bin lira (dolar kuru o zaman 5.5 lira idi) vermek koşuluyla 21 gün (3 hafta) askerlik yaparak vatani görevlerini tamamlamış oldular. Ben de görevimi yerine getirmek üzere 6 Ocak 2018 tarihinde birliğime teslim oldum. Ankara’dan Kütahya’ya gitmek üzere otobüse bindiğim anda yoğun bir kar yağışı başladığını ve hatta bu nedenle yolda giden bir otobüsün kayıp devrildiğini ve içinde askerlerin de olduğunu not düşmek isterim. Demem o ki ziyadesiyle karlı bir gündü ve askerliğim boyunca da kar eksik olmadı, hatta bu sebeple soranlara sürekli “Kütahya’nın karlı dağlarında askerlik yaptım” diyerek anlattım :).

Askerlik serüveni henüz giderken yorucu başlamıştı haliyle. Öğle saatlerinde Kütahya’ya ulaştım ve öğleden sonra ise tugaya teslim oldum. Teslim oldum dediğime bakmayın, bu kadar hızlı olmadı 🙂 Tugay nizamiyesine gittiğimizde epeyce uzun bir sıra vardı ve bir saatten fazla bu sırada bekledik, hatta öyle ki bu sıra esnasında tanıştığım birçok insan oldu. Sıra bana geldiğinde ise güvenlik kontrolünden geçtim, Askercell aldım ve servislerin gelmesi için sıraya girdim. Şimdi böyle anlatıyorum ancak orada bunları yaşarken hiçbir şeyi bilmeden yaşıyordum. Askerlik zaten genel itibariyle bir sonraki adımı bilmeden ilerliyor. Orada akış size gelen emirler üzerinden ilerliyor.

HAVA ER EĞİTİM TUGAY KOMUTANLIĞI - KÜTAHYA | DonanımHaber Forum » Sayfa 73

Servisin gelmesiyle birlikte kamuflajları almaya ve aşı olmaya gidiyoruz. Ve belki çoğunuz inanmayacak ama bu işlemlerin tamamlanması gece 10’u buluyor. Sürekli bekliyor ve bekliyoruz. Aşıdan sonra bölük binamıza kadar aşılı kollarla yüklerimizi artık yerde sürükleyerek taşımamız, kar yüzünden ayaklarımızın tamamen su içinde kalması hala aklımda tazeliğini koruyor. Nihayet yatakhanelere ulaşıyoruz ve bize kalacağımız yerler gösteriliyor. Kütahya’nın en güzel yanı koğuşların az kişilik olması diyebilirim, biz 7 ranza, 14 kişiydik. Gün boyu aç gezdiğimiz için komutanlarımız bize yemek ayarlıyorlar ve uyumaya geçiyoruz, çünkü artık birkaç haftalık yeni hayatımız başlamak üzere, üstelik her sabah erken kalkarak başlamak üzere 🙂

Gitmiş olduğum askerlik görevi 3 haftalık bir görevdi ve temel planlama; 1 hafta düzen eğitimleri, 1 hafta silahlı eğitimler ve 1 hafta tören eğitimleri şeklindeydi. Günler her sabah, sabah içtiması ile başlıyordu. Ben askerliğimi kışın yoğun günlerinde yaptığım için sabah içtimalarımız karanlıkta ve genelde -20 ile -30 derece soğuklukta geçiyordu. İçtima sonrasında kahvaltı yapılıyor, kahvaltı sonrasında kısa bir boşluk var ve sonra tekrar içtima alınarak o gün yapılacak eğitimler nelerse onlara geçiliyordu. Bizim tugayda işleri yapacak er kalmadığı için tugay içindeki işleri için de bizlerden seçim yaparak işlere dağıttılar, o gün öğrendim iş mangasının ne demek olduğunu. İş mangası dediğimiz birkaç kişiden oluşan gruplar belirlenen işleri yapmak üzere gün boyu görevlendirilen, eğitimden, içtimalardan muaf olan kişiler oluyor. Böyle cazip görünebilir ancak kışın -30 derecede dışarıda sürekli kar küremek, eşya taşımak, mıntıka temizlemek gibi işler zorlayabiliyor. Ben 3 haftalık askerliğim boyunca 4 kez iş mangası olarak çalıştım. 3 hafta boyunca gerek eğitimler, gerekse de iş mangası olarak birçok farklı konularda iş yaptım diyebilirim.

Askerde yemekler nasıl?
Askerde en çok merak edilen konulardan biri de yemekler. Askerlik görevi yoğun efor gerektiren bir süreç olduğu için kalorisi yüksek tutulmaya çalışılıyor. Hatta gördüğüm bir tabloda günlük 3-4bin kalori gibi bir değer görmüştüm. Bunun sağlanması için protein ağırlıklı yemekler de çıkabiliyor veya işin kolayına kaçılarak konserve ton balığı da dağıtılabiliyor. Bizde o kadar çok ton balığı dağıtılmıştı ki askerden döndükten sonra uzun süre ton balığı yememiştim. Yemekler genel olarak lezzetliydi ve porsiyonu çoktu diyebilirim. Porsiyonu az gelenler bir kez daha sıraya girip yemek alıyorlardı zaten 🙂 Yemekler lezzetliydi dedim ama zaman zaman çok yağlı ve aynı yemekler çıkmaya başlayınca yemek istemeyenler olabiliyordu. Bu durumlar için de kantinden tost, hamburger, çiğ köfte gibi aperitifler yiyorlardı arkadaşlar.

Askerde komutanlar nasıl?
Askere gidecek olanların aklındaki sorulardan birisi de bu olsa gerek. Askerlik görevi emir-komuta zinciri içinde ilerliyor. Hatta öyle ki aklınızı kullanmaya gerek yok, zaten size yapacağınız her şey söyleniyor diyordu arkadaşlar. Ancak burada emri doğru ve tam anlamak oldukça önemli. Komutanlar da en çok bu konuya takılıyordu gözlemlerime göre. Komutanlar da biz siviller gibi insanlar ve onların da sivilde yaşamları hala sürüyor. Benim karşılaştığım komutanların hepsine buradan selam ederim, hepsi çok babacan insanlardı. Askerin halini hatırını sorarlar, ailesiyle görüşemeyene telefon verelim ara derler, aç kalana yemek bulurlar ve hatta epey eğlenceli insanlar diyebilirim. Ancak herhangi bir şekilde iş aksatma, gevşeklik gibi durumlarda sert tavra büründüklerini de gördüm. Siz iyiyseniz, belirtilen kurallara uyuyor ve emirleri uyguluyorsanız bir sorun yaşamazsınız komutanlarla.

Askerde hasta olursam ne yapmam gerekir?
Askerde bir sürü insan aynı ortamda uyuduğu için ve hijyen koşulları düşük olduğu için hastalanmak riski oldukça yüksek. Zaten koğuşta biri hastalandıysa tüm koğuşa yayılması 1-2 günde tamamlanıyor 🙂 Asker hasta hissetmesi durumunda komutanına veya viziteciye hastalandığını aktarıyor. Sonrasında bir komutan eşliğinde (yere göre farklılık gösterebilir) revire gidiyor. Revirde doktor kontrolü sonrasında ilaçlar veriliyor, gerekirse istirahat yazılıyor. Bizim gittiğimiz askerlik sürecinde 2 gün yat istirahat hakkımız vardı, bu aşıldığı halde askerlik uzuyordu, şu an durum nasıl bilmiyorum. Bu istirahat sürecinde tamamen koğuşta yatarak zaman geçirebilirsiniz. Dışarı çıkmanız halinde kamuflajları giymeniz gerekiyordu yine.

 

Askerlik maceramı aklımda kalanlarla birlikte anlatmaya çalıştım. Yaklaşık 3 yıl geç yazdığım için bu yazıyı bazı şeyler aklımdan çıkmış olabilir. Askerlik gitmeden önce istemediğiniz, gittiğinizde saydırdığınız bir dönem olsa da döndükten sonra o ortamı özleyeceğiniz bir hatıraya dönüşüyor. Ve bir komutanımın söylediği şu sözleri de hala unutamıyorum, “bundan sonra isteseniz bile bu bölük binasının önüne gelip bu ekiple bir araya gelemezsiniz, biraz da böyle değerlendirin” demişti. Gerçekten de bunu askerlik bittikten sonra daha iyi anladım. Şimdilerde bölük binamız, içtima alanı, eğitim alanları, kantin vesaire oralar hayal meyal aklımda. Askerlik arkadaşlarımızla Whatsapp grubu tabii ki kurduk, bağları koparmıyoruz da dedik ancak görüştüğüm 1-2 kişi kaldı artık. Geriye kalan güzel ve soğuk hatıralar kaldı.

Kurslar Taburuna selam olsun.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir